Son yılların en ilginç konulu filmlerinden birisi olmaya aday Surrogate, gerçekçi ve ayakları yere basan olay örgüsüyle dikkatleri üzerine çeker. Işıklandırma, çerçeveleme, sınırlı SFX sahneleriyle bütçeyi en iyi şekilde kullandığını gösterir. David Willing’in hem yazıp hem yönettiği filmin başrollerinde Jane Badler, Kestie Morassi ve Taysha Farrugia gibi işini iyi yapan isimler bulunur.
Surrogate Konusu
Rose, çekirdek ailenin en küçük üyesidir. Dokuzuncu yaş gününü sevdiklerinin katıldığı mütevazi bir partide kutlar. Hemşire olarak görev yapan annesi Natalie, partiden hemen sonra küçük bir kasaba kliniğindeki işine kaldığı yerden devam eder. Tam o sırada kendisinden yardım isteyen rahatsız bir kadınla karşı karşıya gelir. Şüpheli kadın, Natalie’yi garaja kadar takip ettikten sonra burada garip bir şeyler içer.
Hemşire Natalie, ne yapsa da kadını hayata döndüremez. Bir süre sonra kendisi de kusmaya ve gitgide kötüleşen semptomlar göstermeye başlar. Sonrasında kanama sorunuyla karşı karşıya gelir. Hastaneye kaldırıldığında kendisinin yakın zamanda doğum yaptığı öğrenilir. Burada kendisini birtakım problemlerin içerisinde bulur.
Surrogate, teknolojiyi kilit bir olay örgüsü haline getirmede oldukça başarılıdır. Görsel olarak hoş, konu açısından da tanıdık hissettirir. İzleyicilerde korku yaratma açısından oldukça iyidir. Filmin başrolündeki Avustralyalı oyuncu Kestie Morassi, özellikle duygu değişimlerini aktarma konusunda başarılıdır. Birçok sahnede izleyicilerin kendisiyle empati yapmasını sağlayacak kadar iyi bir performans ortaya koymuştur.